Uluslararası Öğrencilerimizle Bir Dünya Üniversitesiyiz

Uluslararası Öğrencilerimizle Bir Dünya Üniversitesiyiz

    Yelda Gecesi programına katılan Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Adnan Yüksel, Üniversitemizde çok sayıda yabancı öğrencimizin eğitim aldığına dikkat çekerek “Kültürel değerlerimizi paylaşarak birbirimizi daha iyi anlıyor ve iletişimimizi zenginleşiyoruz.” dedi.

     

    Uluslararası İlişkiler Ofisi Direktörlüğümüz öncülüğünde düzenlenen ‘Yelda Gecesi’ programıyla İranlı öğrencilerimizin ülkelerinde kutladıkları 2 bin yıllık gelenek Üniversitemizde yaşatıldı. Rektör Hocamızın himayelerinde, Biruni Üniversitesi ve İran islam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu Kültür Ataşeliği iş birliği ile gerçekleşen programa birbirinden değerli isimler konuşmacı olarak konuk oldu. Etkinlik, yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

    2000 Yıllık Gelenek

    Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Adnan Yüksel, İranlı öğrencilerimizin yılın en uzun gecesi olan Yelda Gecesi’ni kutlayarak sözlerine başladı. Rektörümüz, “İran ve Türkiye birbirlerinin kültürlerine sahip çıkan iki ülkedir. Üniversite, bu kültürlerin yaşatıldığı yerlerdir. Bilgi paylaşıldıkça zenginleşir. Öğrencilerimizin en iyi şekilde eğitim alması ve mesleklerinde rol model olacak niteliklere ve donanıma sahip olarak yetiştiren bir üniversiteyiz. Üniversitemiz, dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerimizle bir dünya üniversitesidir. Kültürel değerlerimizi paylaşarak birbirimizi daha iyi anlıyor ve iletişimimizi zenginleşiyoruz.” diye konuştu.

    El-Biruni’ye göre Yelda Gecesi

    İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu Kültür Ataşesi Sayın Kourosh Moghtader ise Yelda Gecesinin çok eski bir gelenek olduğunu söyledi. Bu gecenin anlamı ve önemi hakkında bilgi veren Sayın Moghtader, "Türk-İslam alimi el-Biruni; önemli bilim insanlarının başında gelir. El-Biruni eserlerinde Yelda Gecesine değinmiştir.” dedi.

    Divan Edebiyatında Şeb-i Yelda İzleri

    Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Sayın Adnan Ömerustaoğlu, yaptığı konuşmada İran ve Türkiye’nin kardeş iki olduğunu söyledi. İki ülkenin kültürlerinin de birbirine yansıdığını dile getiren Dekanımız Prof. Dr. Sayın Adnan Ömerustaoğlu, Divan Edebiyatında Şeb-i Yelda üzerine yazılmış eserlerin de olduğunu aktardı. Dekanımız, “Şeb-i Yelda; Türkmenistan'dan Azerbaycan, Tacikistan’dan İran’a kadar geniş bir coğrafyada kutlanıyor. Üniversitemiz de asırlar öncesinden günümüze ulaşan bu geleneği İranlı öğrencilerimizle birlikte yaşatıyoruz” dedi.

    Farsçadan dilimize çevrilen çok sayıda eser var

    İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fars Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sayın Ali Güzelyüz, Farsçanın Anadolu Selçuklu devletinde yazışma dili olarak kullanıldığını, Osmanlı devletinde ise bazı bilim insanları tarafından ana dil gibi bilindiğini anlattı ve Türkçeye çevrilen çok sayıda eserin olduğunu belirterek bu eserlerin okunmasını tavsiye etti.

    Program, İran'ın geleneksel çalgısı setar ile yapılan müzik söyleşisi ve İran İslam Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosluğu Farsça Eğitim Merkezi Müdürü Dr. Sayın Meraj’ın şiir okumasıyla tamamlandı.